Acilen İş Değiştirmeniz Gerektiğini Gösteren 9 Gösterge
İşinizle ilgili aşağıdaki maddelerde yazdıklarımızın en az 5 tanesini hissediyorsanız, artık değişiklik yapma zamanı gelmiş demektir:
- Artık İş Ortamındaki Daha Hızlı Sinirleniyorsunuz: Eskiye göre daha gergin, daha suratı asıksınız. İş arkadaşlarınızın ve yöneticilerinizin söyledikleri sizi daha hızlı sinirlendiriyor ve onların cümlelerine tahammül edemiyorsunuz. Hele size işinizi öğretmeleri, sizi zıvanadan çıkarıyor, onlar kim ki size işinizi öğretecekler? Zaten dikkat ettiyseniz, eskisi gibi yanınıza uğrayıp hal hatır da sormuyorlar, heralde sizi artık sevmiyorlar
- Artık İşinizin Üzerinde Kontrolünüz Olmadığını Hissediyorsunuz: Takibi bıraktınız, en son hangi konu radarınızdaydı, hangi iş tamamlanmadan köşede bekliyor, hangisiyle ilgili hızlı aksiyon almanız gerek bilmiyorsunuz. Zamanında yapmayı unuttuğunuz işlerin deadline’ı gelince, suçu üstünüze almamak, ‘unuttum – atladım’ dememek için yalanlar uydurmaya başladınız. İşin kötüsü, yapmayı unuttuğunuz onlarca iş çıkıyor çünkü içinizden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bu da işiniz üzerinde kontrolünüzü azaltıyor. Yöneticileriniz size işinizle ilgili sorular sorduğunda özgüvenli cevapların yerini saçmalamalar, zaman kazanmalar ve tereddütlü cevaplara bıraktı.
- Artık Daha Az Verimli, Daha Az Tutkulu ve Daha Az Heyecanlısınız: İşinizle ilgili yeni bir şeyler yapmak sizi heyecanlandırmıyor. En son şirketin yönetimine şov yapacak kalitede bir proje ne zaman geliştirdiniz hatırlamıyorsunuz. Veriminiz azaldı, kafanızı gerçekten işe verdiğiniz saatler bir elin parmaklarını geçmiyor. Daha çok Facebook, Twitter, Youtube arasında mekik dokuyorsunuz. Hiçbir görev ve hiçbir başarı sizi heyecanlandırmıyor. Her şey rutine bağladı.
- Artık Sabahları Ayaklarınız Geri Geri Gidiyor: Yataktan kalkıyor, sonra geri yatıyorsunuz. Saati erteliyor, ertelenen saat gelince yine erteliyorsunuz. Sabah yataktan kalkmak ve ofise gitmek için hiçbir motivasyonunuz yok. Hatta ayaklarınız geri geri gidiyor. Bir umut perdeyi aralayıp ‘kar yağmış mı, acaba trafik çok mu kilittir, evden çalışma bahanesi yaratabilir miyim?’ olasılığını düşünüyorsunuz.
- Pazartesi Sendromunun Dibini Yaşıyorsunuz: Eskiden sadece Pazar günü bunalımlı geçiyordu, şimdi Cumartesi’ye de sarktı. Haftasonunuz işi düşünmekten, yeni haftayı düşünmekten o kadar verimsiz geçiyor ki. Ailenize zaman ayırdığınızı zannediyorsunuz ama kafanız hep o Pazartesi ve takip eden haftada. Hele hele Pazar günü saat 18.00’den sonra gazetede vefat ilanınızı arar hale geldiniz.
- Kariyer Sitelerinde Cirit Atıyorsunuz: Eskiden hiç açmadığınız kariyer sitelerine şu an günde 2-3 defa girer oldunuz. İlanları karıştırıp ‘acaba bir şey çıkar mı?’ diye düşünüyorsunuz. Özgeçmişinizi güncellediniz, baştan aşağı yenilediniz ve cilaladınız. Linkedin’deki profilinizin tozunu aldınız. İş tekliflerine açıksınız. Sağa sola haber saldınız, yeni bir fırsat bekliyorsunuz. Biri arasa da görüşmeye gitsem, hatta iş kesinleşse de buradaki tüm işleri olduğu gibi bıraksam da rahatlasam diyorsunuz. İş geçişinde yapacağınız 1-2 haftalık rahat tatil hayallerinizde.
- Artık Arkadaşlarınızla Muhabbetiniz Ağlama Duvarına Döndü: Tüm sohbetiniz işinizin, şirketinizin, yöneticilerinizin ne kadar kötü ve dayanılmaz olduğuyla alakalı. İşinizin sürekli olumsuz taraflarını görüyor, çalışma arkadaşlarınızın en ufak bir kötü özelliğini o kadar büyütüyorsunuz ki. Şöyle bir baktığınızda, işinizle ilgili tek bir olumlu şey bile aklınıza gelmiyor, göremiyorsunuz.
- Şehir Dışı Toplantılara Katılmayı Dünyanın En Zor İşi Olarak Görüyorsunuz: Havaalanında uçak beklerken ‘6 saat rötar yapsa, toplantı saati geçtiği için ben de eve döner, herkes toplantıdayken bir güzel uyurum’ diye düşünüyorsunuz. Daha sabah gidiş uçağına binmeden dönüş uçağını düşünüp havaalanında uçağı beklerken yapacağınız keyfi hayal ediyorsunuz. Toplantıya girmek, yaptıklarınızı anlatmak tam bir işkence gibi gözüküyor.
- Müşteri Ziyaretlerinizi Aksatıyorsunuz: O kadar verimsizsiniz ki, herşeyi telefonda halletmeye çalışıyorsunuz. Müşterinizin yüzünü en son ne zaman gördünüz hatırlamıyorsunuz. Bir şekilde gider işler diye düşünüp çok da takip etmiyorsunuz.
Eğer yukarıdaki maddelerin en az 5 tanesi sizde varsa, tebrikler! Zamanınız gelmiş. Artık yavaştan ciddi ciddi iş aramaya başlayabilirsiniz. Zira siz bakmazsanız şirket sizin için bir şeyler düşünecek. Çünkü bu kadar verimsiz, demotive ve zehirli bir çalışanı hiçbir şirket uzun süre çalıştırmaz. İyisi mi, siz yol yakınken kararınızı verin ve her iki taraf için de kazanç olacak şekilde işinizden istifa edin. Böylece anlaşarak ayrılırsanız haklarınızı alabilir, şirketi referans talepleri için kullanabilir ve kapıları tam olarak kapatmamış olursunuz.
