KDV uygulamasında yeni dönem neler getiriyor?

KOD ve KDV SİSTEMİ NI TIKAYAN ÖZEL ESASLARLA İLGİLİ OBJEKTİF DÜZENLEMELER GETİRİLDİ 
Maliye Bakanlığı’nın Nisan ayı içerisinde KDV’de devrim niteliğindeki bilgilendirmesinin ardından 1 Ocak 1985 yılından bu yana hayatımızda olan KDV hususunda olması gereken düzenlemelerin yapıldığını söyleyen   Mali Müşavir   MUHSİN BİLGİ , en son 123 olan tebliğ adedinin bir tebliğe indirildiğini belirtti. Ülkemizde vergi gelirlerinin yüzde 36’sının KDV’den tahsil edildiğini ifade eden MUHSİN BİLGİ  en yüksek vergi tahsilatının olduğu vergi türünün KDV olduğu, yılda 24-25 katrilyonluk da bir iadenin söz konusu olduğunu söyledi.  Son 3-4 yıla bakıldığında iade almanın çok zor hale geldiğini belirten  Mali Müşavir  MUHSİN BİLGİ , konu ile ilgili şu bilgileri aktardı; “Kod ve grup sisteminin yanı sıra Türkiye’de KDV oranının yüksek olması nedeniyle maalesef sahte fatura kullanımı çok yaygın. İş yaşamında yüzde 2-3’lük kar ile çalışırken, KDV oranı yüzde 18 olduğunda herkesin gözü 0 yüzdr 18’i bir yolla iç etmekte oluyor.”
“ÖNEMİ OLAN, UYGULAMADA ki  ZORLUKLAR “
Yüzde 18’lik KDV oranının olduğu yerde sahte fatura kullanımının çok normal olduğunu belirten  MALİ MÜŞAVİR MUHSİN BİLGİ  sözlerine şöyle devam etti; “ Maliye Bakanlığının teknolojik alt yapısı çok iyi olduğu için artık naylon fatura bir şekilde tespit edilebiliyor. Özellikle Kod Sistemi ve KDV iade sistemini tıkayan özel esaslarla ilgili objektif düzenlemeler getirildiğini görüyoruz. Ancak, sonuçta yine olay uygulamaya gelecek. Zira İstanbul’da 70 vergi dairesi var ve hepsinin de ayrı hukuku var. Dolayısıyla önemli olan uygulamada neler yaşanacağıdır. 300 binin üzerinde mükellef olması tesadüf değil. Yeni tebliğe göre uygulama yaptığınızda 150 binin üzerinde mükellef bu listeden çıkıyor. Demek ki çok dramatik bir durum mevcutmuş ve ne bulunursa özel esaslara alınmış. Bu anlamda bir rahatlama yaşanacağını bekliyoruz. Öte yandan KDV iadesi mükellefler için bir hak. Bu noktada sanki hak etmediğiniz bir şeyi alıyorlarmış gibi yaklaştığınız zaman, idare olarak problem var demektir. Örneğin bir inşaat firması yüzde 18 ile girdilerini alıyor, yüzde 1 ile konut teslimi yapıyor. Turizm sektöründe de aynı şey söz konusu. yüzde 17 finansman yükü ile bu inşaatlar bittiğinde de yüzde 17 talep ediliyor ama vergi dairesi sizi   ödememek için uğraştırıyor. Yapılan düzenlemelerle yaşanan bu sıkıntıların önünde geçileceğini düşünüyoruz.”
 Mali Müşavir  MUHSİN BİLGİ :
ÖZEL ESASLAR SİSTEMİ DAHA KOLAY HALE GELDİ”
Maliye Bakanlığının KDV’de yapmış olduğu reformun büyük ölçüde düzenlemeyi kapsadığını söyleyen  MUHSIN BILGI  “. Birçok kanun değişikliği ile KDV kanunu üzerinde 56 kere değişiklik yapıldı. Geçtiğimiz şubat ayı içerisinde de kanuna yeni istisnalar eklendi. Kanuna ilişkin 91 tane Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılmış, 123 adet de genel tebliğ yayınlanmış ve artık hangi tebliğ ile ne yapıldığını takip edemez duruma gelmiştik. Ayrıca bugüne kadar 65 sirküler yayınlanmış, yine 100’e yakın genel yazı, iç genelge ve KDV ile ilgili binlerce özelge verilmişti. Bunların hepsi kalkmadı, uygulamada devam ediyor ama 123 genel tebliğ ortadan kalktı ve şu an KDV ile ilgili ‘KDV Genel Uygulama Tebliği’ var”  “Tebliğde de 6 bölümden oluşan bir düzenleme yapılmış ve kanuna paralel düzenlemeler söz konusu. Ancak yürürlüğü ile ilgili dahi kimi sorunlar var. 1 Mayıs itibariyle yapılacak işlemlerde bu tebliğ hükümleri uygulanacak. Bazı yeni düzenlemeler var. Örneğin indirimli teminat uygulaması ve hızlandırılmış iade sistemi yeniden yapılandırıldı. Bunların ne zamandan itibaren yürürlüğe gireceği tebliğde yer alıyor. Bir belirleme eksikliği var. Aralık 2013 dönemi KDV iadesi dosyasını vergi dairesine bu tebliğde istenen evrakları mı yoksa eski tebliğlerdeki mevzuata göre mi hazırlayıp verilecek? Buna ilişkin bir belirleme yapılmamış ve tebliğde yayını izleyen aybaşından itibaren yürürlüğe girer denilmiş. Özel bir belirleme olmadığına göre, Aralık 2013 ya da Ocak 2014 dosyasını hazırlarken eski tebliğe göre hazırlamamız gerekiyor. Bildiğimiz konuların tebliğ çerçevesinde düzenlenmiş olduğunu söylemek mümkün.”
“İADE LİMİTİNDEKİ YÜZDE 25’LİK ARTIŞ MÜKELLEFİN LEHİNE” 
Hızlandırılmış iade sisteminin şartları kolaylaştırıldı. Sertifika alabilmek daha kolay, kaybetmek daha zor hale geldi. İade türleri itibariyle de değişiklikler yapıldı. Ancak temel bir değişiklik söz konusu. 2001 yılından bu yana inceleme, teminat ve YMM raporu istenmeden yapılabilecek 4 bin liralık bir iade limiti uygulaması vardı. 13 yıllık sonra bu rakam mükellefin lehine olacak şekilde yüzede 25’lik artışla 5 bin liraya çıkarıldı. Özetle, YMM raporu istenmeden, teminat gösterilmeden ve inceleme yapılmadan alınabilecek KDV iadesi tutarı 4 bin liradan 5 bin liraya çıkarıldı. Bunlar her iade türü için farklılık gösteriyor. Tebliğde düzenlenmedi ama bir KDV iadesi takip sistemi oluşturuldu ve internet üzerinden görülebilecek duruma getirildi.
KDV İADE TUTARI NASIL HESAPLANACAK?
KDV iade tutarında çok büyük bir değişiklik olmamasına rağmen, daha netleştirilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Daha kolay ve sadeleştirilmiş, ancak daha önce de belirttiğimiz gibi uygulama çok önemli. Şekillendirmek biraz da bizlere düşüyor. Bunları ne kadar iyi bilirsek uygulamayı da yönlendirme şansımız olabilir. KDV iade tutarı, iadeye konu mal veya hizmet bedelinin genel vergi oranı ile çarpılması ile bulunan tutardan fazla olamıyor. İhracatı ele alırsak 1milyon liralık bir ihracat teslimi yaptıysak alabileceğimiz maksimum iade miktarı 180 bin liradır. Tebliğde genel vergi oranını aşamaz deniliyor. Öte yandan KDV iade talebi olmayan bir mükellefi özel esaslara alma konusunda aslında Maliye Bakanlığının bir yetkisi yok, Bakanlık belirlemeye yetkilidir. Bu talebi olmayan bir mükellefin özel esaslara alınması vergi tekniği olarak mümkün değil. Bu maddeler iadeyi düzenler, o nedenle talebi olmayan firmanın özel esaslara alınması mümkün değildir. Tebliğde, yetkilere dayanarak olumsuz rapor ya da tespiti bulunan mükelleflerin özel esaslara alacağı belirtiliyor. Daha sonra da, mükellefin iade talebi olmasa dahi hakkında olumsuzluk varsa özel esaslara alınabileceği bildiriliyor. Karşı durduğumuz nokta burası. Mükellefin iade talebi yoksa özel esaslara alınmaması gerekir. İkincisi ise, özel esaslara bir ilave yapılmış ve mükelleflerin mahsuben iade talepleri için özel esaslar uygulanamaz denilmişti. Ancak bu tebliğde bir ayrım yapılmamış. Getirilen bu hükmün atlandığını düşünüyorum. Bu bölümde mükellef adına olumlu düzenlemeler yapılmış, ama mahsubun ayrı tutulmaması çok büyük bir olumsuzluk. Bir teknik hata olduğunu ve düzeltileceğini umuyorum. Yapılmazsa çok büyük bir geriye gidiş olacağını düşünüyorum.”
KİMLER ÖZEL ESASA TABİ TUTULABİLİR? 
Belgelerinin en az yüzde 50’sinin sahte olduğu raporla tespit edilen Vergi Usul Kanununun 153/A maddesi kapsamındaki mükellefler özel esaslara tabi tutulurlar. Sahte ya da yanıltıcı belge düzenlemek ve kullanmak, oluşturulacak raporun temelini teşkil eder ve olumsuz tespit olarak kabul edilir. Vergi inceleme raporlarının vergi inceleme elemanları tarafından düzenlenmesi gerekir.  Sahte belge düzenleyicisinin komisyon gelirinin var olup olmadığı, mükelleflikle ilgili düzenli evraklarını ve bildirgelerini verip vermediği gibi, birçok asgari unsurun tespiti yapılmadan incelenen belgelerin sahte belge olduğunu, bunu yapanın da sahte belge düzenleyicisi olduğunu iddia etmek mümkün değildir denilmektedir. Bence bu bir reformdur. Vergi tekniği raporları yazılırken bunlara dikkat edilmesi gerekir. Artık sahte belge düzenleyicisi raporunun düzenlenme ihtimali zayıfladı.
MÜTESELSİL SORUMLULUK 
Vergi Usul Kanunun 11. maddesinden kaynaklanan müteselsil sorumluluk var ancak bununla özel esasları birbirine karıştırmamak gerekir.  Kanunda, mal ve hizmetin alım satımına taraf olanlar hazineye intikal ettirilmeyen vergiden müşterek müteselsilen sorumludur deniliyor. Yani ticaret yapılan karşı firma KDV ödemesini yapmadıysa benim firmamda aynı derecede bu ödemeden sorumludur deniyor. Bundan kurtulmanın tek yolu, mal ya da hizmet alımının bedelini banka ödemesi yoluyla yapmak. Ancak burada önemli bir durum var; herhangi bir hesaba bağlı olmaksızın örneğin kasadan yapılan ödemeler geçerli değildir. Bu ödemeyi banka yolu ile havale etseniz bile incelemede bir ilişki bulunursa müteselsilen sorumlu tutulursunuz ve ödenmemiş olan KDV için doğrudan ödeme emri ile 7 gün içinde ödeme yapmanız istenir.”
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir MUHSİN BİLGİ :
BAVUL TİCARETİNDE DÖVİZ ALIM BELGESİ YÜRÜRLÜKTEN KALKTI 
Tebliğin KDV iade uygulama bölümlerine ilişkin bilgi veren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir MUHSİN BİLGİ , uygulamada yaygın olan yeni tebliğ ile yenilik ve değişiklik atfedilen işlemler üzerinde durdu. Ülkemizdeki en yaygın iade türü olan KDV Kanunun 11/1A maddesi kapsamındaki ihracat teslimlerine  de değinen  BİLGİ  “İade taleplerinde aranılan ilk belge, 429 seri nolu Vergi Usul Kanunu genel tebliği ile uygulamaya giren ve bütün iade taleplerinde aranılan İnternet Vergi Dairesi aracılığıyla elektronik ortamda gönderilen standart iade talep dilekçeleridir. Benzer şekilde mal ihracatı için gerekli mahsup dosyası da ilk sırada aranılan belge olarak karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.
Yüklenilen KDV listesinin doğal olarak iadeye konu olan KDV’nin yeniden hesaplanmasına gerek duyulan bütün iade türlerinde karşılaşıldığına dikkat çeken Yıldırım konu ile ilgili şunları aktardı; “Tebliğin 19 numaralı ekinde, işlemin bünyesine giren doğrudan vergilerin genel giderlerden alınan payın ve amortismana tabi payın ayrı ayrı hesaplanıp beyan edilmesi isteniyor. Kanun ile aynı maddede yer alan her ne kadar tebliğde işlem kodu yanlışlıkla 322 olarak gösterilse de beyanı 403 kodlu satırla yapılan bavul ticaretinden kaynaklanan iade taleplerinde ise, özellik arz eden belge, istisna izin belgesi. Gerçek usulde KDV mükellefi olan ve hakkında olumsuz rapor olmayan bütün mükelleflerden baştan istenen istisna izin belgesi gerekliliğini koruyor. Bir diğer yeni uygulama ise, daha önce bavul ticaretinden kaynaklanan istisnanın şartlarından biri olan döviz alım belgesinin temininin ve ibrazının artık yürürlükten kalktığıdır. Mal ihracından kaynaklanan iade taleplerinde ve bavul ticaretinden kaynaklanan iade taleplerinde bütün mahsuben iade talepleri, 5 bin liraya kadar olan nakit iade talepleri, vergi inceleme, YMM raporu ve teminata gerek olmadan yerine getirilecek. Kanunun aynı maddesinde yer alan hizmet ihracından kaynaklanan iade taleplerinde ise bavul ticaretinin tam tersi istikamette dövizin Türkiye’ye getirildiğini ispat eden belgenin ibrazı zorunlu. Yeni uygulama hizmet ihracından kaynaklanan iade taleplerinde eğer talebimiz nakden ise, miktara bakılmaksızın artık YMM raporu hüküm ifade etmeyecek ve mutlaka vergi inceleme elemanının raporu gerekecek. Yolcu beraberinden kaynaklanan eşya ihracında iadenin alıcıya yetki belgesine sahip aracı ile ödenmesi uygulaması aynen yürürlükteki yerini koruyor, ancak söz konusu yetki belgenin temini amacıyla idareye yapılan başvurularda gerekli şartlardan biri olan asgari özkaynak tutarı, yeni tebliğ ile 500 binden 1 milyon TL’ye çıkarıldı.
“DAHİLDE İŞLEMDE İMALATÇI ŞARTI ARANMAYACAK”
İhraç kaydı teslimlerde yeni bir uygulama karşımıza çıkıyor. Gümrük beyannamesinde imalatçının vergi dairesinin, vergi kimlik numarasının yer alıyor olması, yeterli olmayacak. İhraç edilen ürünün ihracatçı tarafından onaylanan yazının mutlaka temin edilip beyanname kapsamında vergi dairesine ibrazı gerekiyor. Dahilde işleme izin belgesi kapsamındaki teslimlerde karşımıza çıkan yeni uygulama, belge sahibi alıcının ve alıcıya mal teslimi yapan satıcının artık imalatçı olma şartı aranmayacak.
Özellik arz eden bir diğer konu da kısmı tevkifat kapsamında yer alan; etüt, plan, proje, danışmanlık, makine, teçhizat, demirbaş ve bakım onarım işlemleri, her türlü yemek ve organizasyon hizmetleri, her türlü baskı ve basım hizmeti, yapım işleri ile birlikte mimarlık mühendislik ve etüt proje hizmetlerinde tevkifat uygulaması sadece belirlenmiş alıcılar tarafından yapılabilecek. KDV mükellefleri bu teslimlerle ilgili tevkifat yapamayacaklar. Aksi olarak turistik mağazalarda verilen müşteri bulma ve götürme hizmetlerinde ise sadece KDV mükellefleri tevkifat uygulayabilecek. Söz konusu işlemler haricindeki bütün kısmı tevkifat kapsamındaki işlemlerinde hem KDV mükellefleri hem de belirlenmiş alacak tevkifatı uygulayabiliyor.”
Muhsin Bilgi

Muhsin Bilgi

1970 yılında Sakarya - Geyve - Taraklı ya bağlı Yeniköy doğumludur. İlkokulu babasının memuriyeti sebebiyle Geyve-Eşme Köyü ilköğretimde tamamladı. Ortaokul – Lise öğrenimimi Geyve ilçesinde tamamladı. Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünü 1992 Güz Dönemi Mezun oldu. 1992-1996 Yılları arasında Serbest Muhasebeci olarak değişik firmalarda çalıştı.. 07.01.1997 Tarihinden itibaren SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR olarak, kazandığı sertifikalar la da değişik firmalarda danışmanlık hizmetleri sunmakta olup, ortağı olduğu ve Ülkemizde Hile Yolsuzluk ve Suistimal alanında ilk şirket olan ve konusunda uzmanlardan oluşan MUHSİN BİLGİ DENETİM HİZMETLERİ A.Ş. ile de firmalar da Hile - Yolsuzluk ve Suistimal check -up , Eğitim ,Denetim çalışmaları hizmetlerini sunmaktadır... Ayrıca Kazandığı Sertifikalar olarak; 1- İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasından 2002- 2005 yıllarında aldığı BİLİRKİŞİ SERTİFİKASI 2- Ankara –Hazine Müsteşarlığından 2004 yılında aldığı SİGORTACILIK BAĞIMSIZ DENETİM SERTİFİKASI 3- Ankara TURMOB –İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Akademi si tarafından 2010 yılında ADLİ MUHASEBE UZMANLIĞI SERTİFİKASI 4- Sermaye piyasası lisanslama Sicil ve Eğitim Kurumu tarafından 21.01.2013 Tarih ve Lisans No: 802807 olan SERMAYE PİYASASINDA BAĞIMSIZ DENETİM LİSANSI 5- T.C Kamu gözetim Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarfaından Tarih:27/09/2013 ve Sicil No:1984 olan BAĞIMSIZ DENETÇİ BELGESİ Uzmanlık Sertifikalarının Sahibi olup , internet web siteleri ile de Türkiye de alanında uzmanlardan oluşan ,ekibe sahip olarak , hizmet sunmaya devam etmektedir.. Sahip olduğu sertifikalarla İstanbul da değişik mahkemelerde mali bilirkişilik yapmaktadır. Bunlar ; Asliye Hukuk – Asliye Ceza Mahkemelerinde - İş Mahkemelerinde –Ticaret ve Vergi Mahkemelerinde BİLİRKİŞİ olarak görev yapmaktadır. İngilizce bilmekte olup, üç çocuk babasıdır

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.