Şirketlerde Borçluluk Oranı
Şirketlerin borçluluk oranı yüzde 65’e ulaştı Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Tevfik Kınık, şirketlerin akitlerinin yüzde 65’ini borçla finanse ettiklerini, borçluluk düzeyinin ciddi bir seviyeye ulaştığını söyledi. Kınık, özkaynak finansmanını teşvik edecek yeni düzenlemeler ile önümüzdeki yıl halka arzların başlayacağını ifade etti.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Tevfik Kınık, Türkiye’de şirketlerin borçluluk düzeyinin yüzde 65 seviyesine ulaştığını; özkaynak finansmanının teşviki gibi üzerinde çalışılan yeni düzenlemelerin de etkisiyle önümüzdeki dönemde halka arzlarda artış; sermaye piyasalarında derinleşme beklediklerini söyledi. Türkiye sermaye piyasalarındaki iyileşmenin etkisiyle, uluslararası kuruluşların Türkiye’de ihraçlara başladığını vurgulayan Kınık, Borsa İstanbul’a kote olmak isteyen yabancı şirketlerin de bulunduğunu belirtti.
Kınık, “Şirketlerin operasyonlarını büyütmek için pasif taraflarını büyütmeleri gerekiyor. Bu da özkaynakla ya da borçla olabilir.
Mevcut durumda şirketlerin borçluluk oranı yüzde 65’i bulmuş durumda. Yani aktiflerinin ortalama olarak yüzde 65’lik kısmını borçla finanse ediyorlar.
Bizim beklentimiz özkaynaktaki payın artması” dedi ve ekledi: “Şirketler kesimindeki borçluluk düzeyi ciddi bir seviyeye ulaşmış durumda. Buna ilişkin Finansal İstikrar Komitesi’nin gündeminde özkaynak finansmanını teşvik etmeye yönelik bir plan var.
O teşviklerle birlikte önümüzdeki sene halka arzların artacağını düşünüyorum.” Kınık, Hazine Müsteşarlığı, TCMB, BDDK, SPK ve TMSF’nin katılımıyla özkaynak finansmanı, halka arzlar ve temettü konusunda teşvik edici düzenlemeleri içeren bütünsel bir pakete yönelik çalışmaların olgunlaşma düzeyinde olduğunu belirterek sene sonuna kadar düzenlemelerin netleşmesini beklediklerini söyledi.
Kınık, “Özkaynak finansmanına ilişkin yapılan bu çalışmaların yanı sıra ekonomide beklenen iyileşme ve seçim atmosferi sonrası daha da rahatlama olacağı beklentisiyle önümüzdeki dönem sermaye piyasaları açısından daha parlak olacak. Bize gelip soran şirketler var, planları olduğunu biliyoruz” dedi.
Gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlerin öz sermaye yetersizliği, Sermayenin 3.nesle geçmesi ve kültür ve sermaye birikimi sıkıntısı mevcuttur.Demokratik yönetimler ,sağlam ekonomiler ve istikrarlı yönetimler ile uluslararası sermaye birikimi oluşturmaktadır.Markalar-patentler buluşlar ve sermayeler ülkelerin sermaye ekonomileri oluşturmaktadır.Sermaye yetersiz olunca borçlanma kaçınılmaz olmaktadır.Türkiye son 10 yılında istikrarlı büyüme ve yönetimlerle sermaye birikimi sağladığı gibi kişi başı düşen milli geliri artışı da gerçekleştirmiştir.
Gelecek dönemlere umutla bakılmakta ve öz sermaye artışları beklenmektedir. Yatırıma kanalize olan sermayeler ülkenin kalkınması ve büyümesini sağlamaktadır. Şirketlerde borçluluk oranı artışı buyuyen ekonomi ve yatırım aypılan ekonomi için risk oluşturmamaktadır