Suistimal de açgözlü olmanın etkisi

Vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG, Türkiye dahil 78 ülkedeki üye firmalarının 2011–2013 yılları arasında yaşanmış 596 suiistimal vakasını analiz etti. Bir Suiistimalcinin Profili adlı araştırmada suiistimalcilerin genel özellikleri ve motivasyon kaynaklarıyla yetiştikleri çevre arasındaki nasıl bir ilişki olduğuna değiniliyor. KPMG’nin raporu yayımlamasının sebebi şirketlerde suiistimal farkındalığını artırmak ve suiistimal trendlerini paylaşarak şirketlerin etkin bir suistimal risk yönetimi programı oluşturmasını sağlamak.

KPMG Küresel Suiistimal Önleme ve İnceleme Hizmetleri Bölümü Koordinatörü Phil Ostwalt, “Suiistimalin en ilginç yanı grip virüsü gibi sürekli şekil değiştirmesi; bu yılki virüsü etkisiz hale getirebiliyorsunuz ama ertesi yıl daha kötü, daha etkili olarak farklı bir şekilde karşınıza çıkıyor” diyor. Büyük değişimlerin en önemlilerinden biri de tüm dünyada, suiistimalcilerin gelişen teknolojiyi giderek daha fazla kullanmaya başlamış olması. KPMG Türkiye Risk Yönetimi Danışmanlığı Bölüm Başkanı, Şirket Ortağı İdil Gürdil, suiistimalcilerin teknolojiyi kendi yararlarına kullandıklarını ve şirket içinden – dışından kişilerle daha fazla işbirliği yaptıklarını söylüyor: “Suiistimalcilerin bu yeni özellikleri onları ortaya çıkarmayı zorlaştırıyor. Dolayısıyla bizim de suiistimal incelemelerine yeni bir boyut getirmemiz gerekiyor. Örneğin biz de suiistimal incelemelerinde teknolojiyi daha fazla kullanıyoruz artık.”

Pek çok suiistimalci aslında suiistimali göz göre göre yapıyor. Söz konusu suiistimalciler, bazen arka planda, bazen kurum içinde önemli mevkilerde yer alıyor. İşledikleri suiistimal suçunun türü ise iş ortamı içinde sürekli değişim gösteriyor.

Türkiye’de incelenen vakalarda da suiistimalci profilinin dünyadakinden çok farklı olmadığını belirten Gürdil, Türkiye’deki tipik suiistimalcilerin 46-55 yaşları arasında olduğunu, yönetim, operasyon, satış ve pazarlama fonksiyonlarında görev aldığını, çoğunlukla ortak ya da şirket sahibi pozisyonunda ve şirkette ortalama 6 yıldan fazla süredir çalıştığını söylüyor. Esas olarak görülen ise ‘fırsatçı suiistimalci’ adını verdikleri tip. Bu kişiler genellikle ilk kez suça karışmış, güvenilir ve sorumluluk sahibi bir konumda çalışan iyi vatandaşlar oluyor. Vaka ortaya çıktığında, diğer insanlar kişinin böyle bir suiistimal gerçekleştirmesinden büyük şaşkınlık duyuyor. Diğer yandan; işe alınır alınmaz ilk fırsatta entrika çevirebileceği şirketleri arayıp bulan ve kurumları kasten ve hiçbir vicdan azabı duymadan dolandıran ‘avcı suiistimalci’ denen tip ise daha az görülüyor.

Suiistimalci profili
KPMG’nin araştırdığı 596 suiistimalcinin profil analizi şöyle:
– Suiistimalcilerin yüzde 70’i 36-55 yaş aralığında.
– Yüzde 61’i bizzat suiistimali gerçekleştirdikleri mağdur şirket tarafından işe alınıyor. Bunların yüzde 41’i ise söz konusu şirkette 6 yıldan uzun süredir çalışıyor.
– Genellikle çalıştığı kuruluşun aleyhine hareket ediyor ve çoğunlukla yönetim, muhasebe, operasyon veya satış/pazarlama bölümlerinde görev yapıyor.
– Üst yönetimde görev alıyor. Van Heerden, “Karşılaştığımız suiistimalci profili genellikle finans bölümünde çalışan güvenilir biri. Bu tip suiistimalciler, ifşa edildiğinde diğer insanlar büyük şaşkınlık yaşıyor ve bu davranışı, suiistimali gerçekleştirmiş olan kişilerle bağdaştıramıyorlar,” diyor.
– 596 suiistimalcinin yüzde 47’sinde kişisel çıkar, yüzde 42’sinde aç gözlülük baskın etkenler.
– Büyük kısmı (yüzde 39) mesai arkadaşları tarafından büyük saygı gören kişiler.
– Aç gözlülük ve kişisel çıkar, rüşveti de içeren vakalarda suistimacileri bu suça iten en baskın iki kişisel özellik.
– Suiistimal faaliyetlerinin yüzde 70’inde işbirliği yapıyorlar.
– En sık görülen suiistimal türü, varlıkların kötüye kullanılması (yüzde 56). Bunun yüzde 40’ını zimmetine para geçirme, yüzde 27’sini ise satın alma/tedarik suiistimalleri oluşturuyor. En sık görülen ikinci suiistimal türü ise hileli veya yasadışı faaliyetlerle kazanılan varlıklar veya gelirler (yüzde 24).
– Suiistimalcinin suiistimali tek başına gerçekleştirdiği vakaların yüzde 69’u 1 ila 5 yıl arasında sürüyor. Bu suçların yüzde 21’i, mağdur şirkete 50 bin dolar ila 200 bin dolar arasında zarar verirken, yüzde 16’sı 200 bin dolar ila 500 bin dolar arasında zarar veriyor. Bu vakaların yüzde 32’sinde mağdur şirketin zararı 500 bin doları, yüzde 9’unda ise 5 milyon doları aşıyor.
– Suiistimal başkalarıyla işbirliği halinde yapılmışsa, suçun yüzde 74’ü 1-5 yıl boyunca işlenmiş görünüyor. İşlenen suiistimal suçlarının toplam tutarlarına bakıldığında ise, yüzde 18’inin 50 bin dolar – 200 bin dolar arasında olduğunu, yüzde16’sının ise 5 milyon doları aştığı görülüyor. Bu vakaların yüzde 43’ünde mağdur şirketin zararı 500 bin doları, yüzde 16’sında ise 5 milyon doları aşıyor.
– Suiistimal suçlarının yüzde 93’ü birden fazla işlemle yapılmış. Bunların yüzde 42’sinde, her bir işlemin ortalama tutarı bin dolar ile 50 bin dolar arasında değişiyor.
– Tüm suiistimal suçlarının yüzde 72’si 1 ila 5 yıllık bir dönem boyunca işlenmiş (yüzde 33’ü 1-2 yıl, yüzde 39’u ise 3-5 yıl boyunca).
– Suiistimalcinin sahip olduğu yetki derecesini belirlenen130 suiistimal vakasının yüzde 62’sinde, suiistimalcinin sınırsız yetkiye sahip olduğu görülüyor.

Hangi sektörlerde görülüyor?
Tüm sektörlerde suiistimal, genellikle görevi kötüye kullanma fırsatının ortaya çıkmasıyla şekillenme eğiliminde. Finansal hizmetler, ilaç, tüketici ve sanayi sektörlerinde yaygın görülen suiistimal türünün, zimmet olduğu görülüyor. Enerji ve doğal kaynaklar, kamu sektörü ve bilişim, iletişim ve eğlence sektörlerinde en yaygın görülen suiistimal ise satın alma bölümlerinde oluyor. En yüksek bedelli suiistimallerin, suiistimalci başına 5 milyon doların üzerinde bir tutarla finansal hizmetler sektöründe gerçekleştiği görülüyor. Diğer sektörlerdeki tutarlar ise 200 bin dolar – 500 bin dolar aralığında. İlaç, finansal hizmetler, enerji ve doğal kaynaklar sektörlerinde görülen suiistimaller, diğer sektörlere göre daha yaygın.

Hedef baskısı da bir neden
Bir suiistimalcinin profilini anlayabilmek için öncelikle kişiyi suiistimale yöneltebilecek unsurları ele almak gerekiyor. Bunlar fırsat, baskı ve rasyonalizasyon. KPMG Çin Suiistimal Önleme ve İnceleme Bölümü uzmanları, “İnsanlar, en uygun koşullar bir araya geldiğinde, yani gerekli motivasyona ve fırsata sahip olduklarında ve gerçekleştirecekleri suiistimali rasyonelleştirebildikleri zaman suç işler. Hemen her vakada, suiistimalin gerçekleşme nedeni ve bazı insanların neden bir suiistimalciye dönüştüğünü bu şekilde açıklayabiliyoruz” diyor.
– 596 suiistimalcinin hepsinde ağır basan baskı unsuru maddiyata yönelik.
– 1.082 baskı unsurunun 614’ü açgözlülük, maddi kazanç ve maddi zorlukla ilgili olup, 114’ü iş yaşamındaki hedeflerle ilgili. Maddi nedenlere dayanmayan tek baskı unsuru ise 106 vaka ile “sırf heves” veya bir başka ifadeyle “çünkü ben yapabilirim” düşüncesi.
– KPMG İsviçre Suiistimal Önleme ve İnceleme Hizmetleri Başkanı Anne van Heerden, “İki yakasını bir araya getirmek amacıyla suiistimal gerçekleştiren kişilerden çok, daha lüks veya en azından daha konforlu bir hayat sürebilmek için suiistimal gerçekleştiren kişilerle karşılaşıyoruz” diyor.

İki tür suiistimalci var
Fırsatçı
– İlk kez suça karışmış, orta yaşlı, erkek, evli ve çocuklu, güvenilir personel, sorumluluk yüklenen konumda, iyi bir vatandaş.
– Genellikle parayla çözülebilecek ve hiç kimseyle paylaşamadıkları, üzerlerinde baskı oluşturan sorunları vardır.
– Vaka ortaya çıktığında diğer insanlar, kişinin böyle bir suiistimal gerçekleştirmesinden büyük şaşkınlık duyarlar.

Avcı
– İş ararken işe başlar başlamaz ilk fırsatta entrika çevirebilecekleri özellikte olan şirketleri arayıp bulur.
– Kurumları kasten ve vicdan azabı duymadan dolandırır.
– Daha organizedir ve daha iyi gizlenir.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.