İş Yerindeki Kameralar Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali mi ?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Özel hayatın gizliliği ve korunması” başlığı altındaki 20’nci maddesinde, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı olduğu, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı hüküm altına alınmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Özel hayatın gizliliğini ihlal” başlıklı 134’üncü maddesinde ise, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimsenin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde ise verilecek cezanın bir kat artırılacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu suçun maddi unsurunun , kişilerin gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanması ve kaydedilmesi olduğu, anılan suçla korunan hukuki menfaatin ise, kişilerin gizli yaşam alanlarının kayıt altına alınmasının önüne geçilmesi, bu şekilde kişilerin mahremiyet hakkını, özel hayatına müdahalenin korunması olduğu açıktır.

İşyerinde çalışan nın kişisel odası niteliğinde sayılması gereken çalışma odasına gizlice kamera yerleştirmek ve çalışan ile ilgili hususları kayda almak suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun işlendiği kararı ile Danıştay 1.Hukuk Dairesi ,Esas Numarası: 2014/232,Kanun Numarası: 2014/25 ,Tarih: 19.2.2014 karar vermiştir.

Şimdi bu konu işyerleri içinde ki tüm kameraları kapsayacak mı ? İşyeri münderacatında bulunan ortak alanlardaki kameralar işçi ve iş güvenliği ile zarar ziyan ve iş akışı kontrolü için ise başka, işverenin işyerinde ve tüm oda ve bölümlerde ki kameralar vasıtası ile durumdan haberdar olması başka.Neresi özel  neresi işveren için tüzel ayrışmalıdır

Gelişen teknolojiler sayesinde işverenin iş süreçlerini yönetmesi ve kontrol altında tutması için kullanabileceği imkânlar giderek artmaktadır. Kullanılan teknolojiler; işçinin gözetlenmesi, kontrol altında tutulması ve bunlara bağlı olarak yönetilmesi için aracı konumundadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda işverene, işçinin kişisel verililerini iş sözleşmesi kapsamında kullanması yönünde bir yükümlülük getirilmiştir. Buna göre, “İşveren, işçiye ait kişisel verileri, ancak işçinin işe yatkınlığıyla ilgili veya hizmet sözleşmesinin ifası için zorunlu olduğu ölçüde kullanabilir. Özel kanun hükümleri saklıdır” (TBK.m. 419) düzenlemesiyle, işçiye ait kişisel verilerin, onun izni olmaksızın hizmet sözleşmesiyle ilgisi olmayan yerlerde kullanımının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Mevzuatımızda işçinin kamera aracılığıyla denetlenmesine ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Ancak, İşverenler, kanuni zorunluluklar, performans değerlendirme, kanuni sorumluluklar, güvenlik ve verimlilik ölçümü gibi sebeplere dayanarak gerekli izlemelerde bulunabilir. İşverenin yönetim hakkı nedeniyle, işçilerin iş görme borcunu doğru biçimde yerine getirip getirmediği konusunda gözetim ve denetim hakkı saklı olmakla birlikte, bu hak işçilerin davranışlarının sürekli video kamera ile kaydedilebileceği anlamına gelmemektedir. Çünkü işçilerde kendilerine ait bir zaman dilimine sahiptir ve özel hayat sadece kişinin özel konutu içinde veya dar çerçevede yaşanan hayattan ibaret olmayıp, süreklilik arz eden bir süreçtir.
İşçinin izlenmesinin işveren bakımından bir üstün yarar olgusuyla örtüşmesi gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliği, işyeri güvenliği gibi gerekçeler haklı gerekçeler olarak kabul edilebilmektedir. İşçilerin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ve bu konudaki işyeri kurallarına aykırı hareketleri, çoğunlukla iş kazalarına neden olduğundan video kamera sistemi ile gözetleme yapılabilir. Ayrıca işçilerin, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki mevzuata veya işyeri kurallarına uygunsuz davranışları video kamera kayıtlarına dayanılarak iş sözleşmesinin feshini mümkün kılmaktadır.
İş sözleşmelerinde çalışma ortamının kamera ve ses takip cihazı ile izlendiğine ilişkin hüküm yoksa veya bu durum çalışma ortamında alenen duyurulmamış ise ses kaydının ve kamera ile izlemenin yasal olmayacağı açıktır. Bu durumda işverenin hukuki sorumluluğu söz konusu olacaktır. Yapılacak olan görsel izlemenin, işletme içerisinde bulunan duyuru panoları kullanılarak, çalışanlara duyurulması mümkündür. Ayrıca yapılacak olan izlemenin işletme ve çalışanların güvenliği için sağlayacağı fayda belirtilerek, çalışanlar tarafından da bu izlemenin kabul edilebilir hale gelmesi sağlanabilir.
İşveren için; gerek iş sağlığı ve güvenliği hükümlerini uygulamak adına gerekse de işyerinde yaşanması muhtemel birtakım olumsuz durumlara karşı alması gereken tedbirlerin yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilebilir olduğu kanısındayız. Ayrıca belirtmek gerekir ki hırsızlık ve buna benzer ceza hukukunu da ilgilendiren durumların varlığına yönelik somut delillerin bulunması halinde, mahkeme kararıyla ve gerekli prosedür izlenerek gizli video izlemesi yapılabilecektir. Sonuç olarak, işçinin özel yaşam hakkı ile işverenin haklı çıkarları arasında, adil ve hassas bir dengenin sağlanması önem arz etmektedir.

Denge,açıklık ve sınır kurulması işçi ile işveren arasında veya işyeri politikalarında açıklığa kavuşturulmalıdır.

 

Muhsin Bilgi

Muhsin Bilgi

1970 yılında Sakarya - Geyve - Taraklı ya bağlı Yeniköy doğumludur. İlkokulu babasının memuriyeti sebebiyle Geyve-Eşme Köyü ilköğretimde tamamladı. Ortaokul – Lise öğrenimimi Geyve ilçesinde tamamladı. Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünü 1992 Güz Dönemi Mezun oldu. 1992-1996 Yılları arasında Serbest Muhasebeci olarak değişik firmalarda çalıştı.. 07.01.1997 Tarihinden itibaren SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR olarak, kazandığı sertifikalar la da değişik firmalarda danışmanlık hizmetleri sunmakta olup, ortağı olduğu ve Ülkemizde Hile Yolsuzluk ve Suistimal alanında ilk şirket olan ve konusunda uzmanlardan oluşan MUHSİN BİLGİ DENETİM HİZMETLERİ A.Ş. ile de firmalar da Hile - Yolsuzluk ve Suistimal check -up , Eğitim ,Denetim çalışmaları hizmetlerini sunmaktadır... Ayrıca Kazandığı Sertifikalar olarak; 1- İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasından 2002- 2005 yıllarında aldığı BİLİRKİŞİ SERTİFİKASI 2- Ankara –Hazine Müsteşarlığından 2004 yılında aldığı SİGORTACILIK BAĞIMSIZ DENETİM SERTİFİKASI 3- Ankara TURMOB –İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Akademi si tarafından 2010 yılında ADLİ MUHASEBE UZMANLIĞI SERTİFİKASI 4- Sermaye piyasası lisanslama Sicil ve Eğitim Kurumu tarafından 21.01.2013 Tarih ve Lisans No: 802807 olan SERMAYE PİYASASINDA BAĞIMSIZ DENETİM LİSANSI 5- T.C Kamu gözetim Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarfaından Tarih:27/09/2013 ve Sicil No:1984 olan BAĞIMSIZ DENETÇİ BELGESİ Uzmanlık Sertifikalarının Sahibi olup , internet web siteleri ile de Türkiye de alanında uzmanlardan oluşan ,ekibe sahip olarak , hizmet sunmaya devam etmektedir.. Sahip olduğu sertifikalarla İstanbul da değişik mahkemelerde mali bilirkişilik yapmaktadır. Bunlar ; Asliye Hukuk – Asliye Ceza Mahkemelerinde - İş Mahkemelerinde –Ticaret ve Vergi Mahkemelerinde BİLİRKİŞİ olarak görev yapmaktadır. İngilizce bilmekte olup, üç çocuk babasıdır

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.