Buluş ve icatlar için önemli teşvik getiriliyor

Osman Arıoğlu

Artık TBMM’de görüşülüp yasalaşan kanunların çoğunluğunun “torba yasa” olarak anılması bir gelenek halini aldı.Bu yasalarda idari yapıdan vergiye, sosyal hayatın düzenlenmesine kadar birbiriyle hiç bağlantısı olmayan konular iç içe girmiş bulunuyor. O nedenle de yasalar daha ziyade içerisinde kamuoyu, muhalefet veya basının öne çıkardığı bir konu ile anılır hale geliyor. Böyle olunca da yasada yer alan ve geniş kesimleri ilgilendiren konulara ilişkin düzenlemelerden pek kimsenin haberi olmuyor.

TBMM Genel Kurulu’nda 6 Şubat 2014 günü kabul edilen ve kamuoyunda “İnternet Yasası” olarak bilinen 6518 sayılı “Torba Yasa” da bu bahsettiğimiz türden bir yasa. İçerisinde çok değişik kesimleri ve konuları ilgilendiren hükümler bulunuyor. Bu yasa 19 Şubat 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Biz bu yasa ile ilgili olarak vergilemeye ilişkin son derece önemli bir teşvik hükmünü dikkate sunmak istiyoruz.
Sınai mülkiyet haklarında istisna
Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 5/B maddesi ile çok geniş kapsamlı bir istisna getiriliyor. Hükme göre;
“Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;
a) Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,
b) Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,
c) Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların,
ç) Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının,
Yüzde 50’si kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanır.”
Bakanlar Kurulu’na istisnadan yararlanılacak tutarı iki katına kadar artırma veya sıfıra kadar indirme yetkisi veriliyor.
İstisna hükmünün gelir vergisi mükellefleri bakımından da uygulanması öngörülüyor.
Elbette istisnanın uygulanması için bunun buluş olarak kabulüne yönelik prosedürlerin de gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ancak biz buna ilişkin ayrıntılara burada girmeyeceğiz. Ayrıca bu istisna ile teknoloji bölgeleri için getirilen teşvikten birlikte yararlanılamayacak.
İstisna uygulanacak tutara üst sınır getiriliyor. Buna göre; her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 50’sini, bu madde kapsamında yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin yüzde 100’ünü aşamaz. Bakanlar Kurulu bu değerleri de bir kat artırmaya veya tamamen kaldırmaya yetkili kılınıyor.
Ayrıca istisnanın uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanacağı, ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresince devam edilebileceği belirtilmiştir. Ayrıca istisnadan yararlanmaya ilişkin patent belgesi ve değerleme raporu alınması gibi bazı kriterler getiriliyor. Bu kriterlerle ilgili düzenleme yapma konusunda da Maliye Bakanlığı’na yetki veriliyor. Biz bu yazıda konunun özünü öne çıkarmak ve konuya dikkat çekmek amacıyla daha fazla ayrıntıya girmiyoruz.
Buluş ve icat devir veya kiralamasında KDV istisnası getiriliyor
KDV Kanunu’nun 17. maddesinin diğer istisnalar bölümüne eklenen bir hükümle; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun eklenen ve yukarıda ayrıntılı açıkladığınız 5/B maddesi kapsamındaki araştırma ve geliştirme, yenilik ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan patentli veya faydalı model belgeli buluşa ilişkin gayri maddi hakların kiralanması, devri veya satışı KDV’den istisna ediliyor. Üstelik bu istisna alış ve gider belgelerinde yer alan KDV’lerin indirimine de engel teşkil etmeyecek. Bu hüküm yeni ve önemli bir teşvik sağlıyor.
Kaynak: İTO
Osman Arıoğlu

Osman Arıoğlu

1959 yılında Sinop’ta Doğan Osman Arıoğlu, 1975 yılında İzmir Karataş Lisesi’nden 1979 yılında ise Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümünden mezun oldu. 1980 yılında Maliye Bakanlığı tarafından açılan Hesap Uzmanlığı Yardımcılığı sınavını kazanarak meslek hayatına başladı. 1984 yılında yeterlilik sınavında başarı göstererek Hesap Uzmanı olarak atanan Arıoğlu, 1988-1989 yıllarında Bakanlık tarafından gönderildiği İngiltere’de belediye gelirleri konusunda etüt ve incelemelerde bulundu. 1989-1994 yılları arasında İstanbul Defterdar Yardımcılığı görevini sürdüren Arıoğlu, 1994 yılında Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdür Yardımcılığına atandı. 1999 yılında bir süre Gelirler Genel Müdürlüğü görevini yürüten Arıoğlu, 2002 yılında Gelirler Genel Müdürlüğü görevine tekrar atandı. 2005 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı ‘nın kurulmasıyla beraber Başkanlık görevini üstlenen Arıoğlu, 2007 yılı sonunda emekli olarak bu görevden ayrılıp AKT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş. kurucuları arasına katıldı. Evli ve iki çocuk babası olan Arıoğlu İngilizce bilmektedir.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.